Kitap Cevapları TIKLA
Soru Sor TIKLA

8. Sınıf İnkılap Tarihi Ders Kitabı Cevapları Dersdestek Yayınları Sayfa 16

“8. Sınıf İnkılap Tarihi Ders Kitabı Cevapları Sayfa 16 Ders Destek Yayınları” ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.

8. Sınıf İnkılap Tarihi Ders Kitabı Cevapları Dersdestek Yayınları Sayfa 16

Osmanlı Devleti’nin kayıpları II. Meşrutiyet’in ilanından sonra da devam etti. Avusturya, Bosna Hersek’i kendisine bağlarken Osmanlı Devleti’ne bağlı bir beylik olan Bulgar Prensliği bağımsızlığını ilan etti. Yunanistan aynı gün Girit Adası’nı topraklarına kattı.

Osmanlıcılık fikrinin devletin dağılışını önlemeye yetmemesi üzerine ortaya atılan fikir akımlarından biri de “İslam Birliği”nin kurulmasını amaçlayan İslamcılık idi. Padişah II. Abdülhamit’in desteklediği İslamcılık akımının savunucularına göre Osmanlı Devleti’nin gerilemesinin nedeni İslamiyetten uzaklaşılmış olmasıydı. Bu nedenle devletin çöküşten kurtulabilmesi için siyasi ve sosyal hayatın İslam’a uygun hâle getirilmesi gerekmekteydi. İslamcılık akımının başlıca temsilcileri Mehmet Âkif (Ersoy) ve Osmanlı sadrazamlarından Sait Halim Paşa (Görsel 1.8) idi.
Osmanlı aydınları ve devlet adamları arasında taraftar bulan bir diğer fikir akımı Türkçülük idi. Türkçülere göre devletin çöküşten kurtulabilmesi her şeyden önce Türklerin güçlü bir ulus hâline gelmesine bağlıydı. Bunun için de Osmanlı sınırları içinde yaşayan Türklerin kültürel ve ekonomik bakımdan ilerlemeleri gerekiyordu. Türkçüler, ekonomik gelişmenin sağlanabilmesi amacıyla Batı’nın bilim ve teknolojisinden yararlanılmasında bir sakınca görmüyorlardı. Ancak Batı uygarlığına ait kültür değerlerinin taklit edilmesine karşı çıkıyorlardı. Türkçülük akımının en güçlü savunucusu İttihat ve Terakki Cemiyeti oldu. İkinci Meşrutiyet Dönemi’nde siyasi partiye dönüşecek olan bu cemiyetin üyeleri Osmanlıcılığın geçersizliğini gördükten sonra Türkçülüğü benimsemişlerdi. Yusuf Akçura (Görsel 1.9), Ziya Gökalp, Ahmet Ağaoğlu ve Halide Edip bu akımın önde gelen temsilcileriydi.

Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde öne çıkan fikir akımlarından bir diğeri Batıcılık idi. Batıcılara göre çöküşü durdurmak için Batı uygarlığının benimsenmesinden başka çare yoktu. Onlar bu konudaki düşüncelerini “Ya Batılılaşırız ya mahvoluruz.” sözüyle dile getiriyorlardı. Batılılaşma yanlılarının en büyük amacı ülkemizde Batı ülkelerindeki gibi hukukun üstünlüğü prensibine dayalı anayasal düzene geçilmesi ve bir parlamento kurularak halkın yönetime katılmasıydı. Batıcılar kadın haklarının genişletilmesini, medreselerin kapatılarak Batı tarzı okulların açılmasını ve Latin harflerine geçilmesini de istiyorlardı. Tevfik Fikret, Abdullah Cevdet ve Celal Nuri (İleri) (Görsel 1.10) Batıcılık akımının başlıca savuncularıydı.

Osmanlı Devleti XX. yüzyılın başlarında siyasi sorunların yanı sıra sosyal sorunlarla da uğraşmak zorunda kaldı. Bu dönemde kaybedilen topraklardan gelen göçmenler nedeniyle nüfus artışı yaşandı. Hızlı nüfus artışı özellikle kentlerde işsizlik ile birlikte beslenme, barınma, sağlık ve güvenlik sorunlarının artmasına yol açtı.

Dönemin şartları dikkate alındığında size göre yukarıdaki fikir akımlarından hangisi daha gerçekçi ve geçerli görünmektedir? Neden?

  • Cevap: Dönemin şartlarına göre bence en uygun olan fikir akımı Türkçülük fikridir. Çünkü hem azınlıkların isyanı hem de bağımsızlık için aynı duyguları paylaşması gereken millet ulus anlayışını düşünürsek o dönem için Türkçülüğün daha doğru ve gerçekçi bir akım olduğunu söyleyebiliriz.

8. Sınıf Dersdestek Yayınları İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük Ders Kitabı Sayfa 16 ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.

Tarih Kitabı Cevapları
🙂 BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER, PAYLAŞ!
0
happy
0
clap
0
love
0
confused
0
sad
0
unlike
0
angry

Yorum Yap

**Yorumun incelendikten sonra yayımlanacak!